Bir sanat meraklısı olan Stephanie Clegg, koleksiyonundaki Marc Chagall tablosuyla gurur duyuyordu.
Tabloyu 1994’te yani Chagall’ın ölümünden 9 yıl sonra, Sotheby’s Müzayede Evi’nden satın almıştı. O tarihte tablosuna 90 bin dolar ödemişti.
Tablo yıllarca Clegg ve eşi Alfred John Clegg’in evlerinde yatak odasının duvarında asılı durdu. Çift 2020 başlarında daha küçük bir eve taşınmaya karar verince tablo da yer yoksunluğu nedeniyle depoya kaldırıldı.
Hal böyle olunca Clegg, 2 yıl kadar önce koleksiyonundaki bazı eserleri satışa çıkarmaya karar verdi. Bunun için yine Sotheby’s’in kapısını çaldı.
Müzayede evindeki uzmanlar Clegg’in tabloları arasından iyi gelir getirecek olan birkaç tanesini seçti. Seçilen eserlerden biri de söz konusu Chagall tablosuydu. Ancak Sotheby’s’in bir şartı vardı: Tablo önce Fransa’ya gönderilecek ve Chagall uzmanlarından oluşan bir panel olan Comite Marc Chagal tarafından hakikiliği teyit edilecekti.
New York Times’a konuşan Clegg’e göre, Sotheby’s bu değerlendirmenin bir formalite olduğunu söylemişti. Clegg de tablosunu gönül rahatlığıyla Paris’e göndermişti. Nihayetinde tabloyu en başta satan Sotheby’s’di ve hakiki olmayacağına dair en ufak bir şüpheden söz edilmemişti. Üstelik 2008 yılında Clegg tablosunun güncel fiyatını öğrenmek için yine Sotheby’s’e bir değerlendirme yaptırmıştı. O zaman da hiç kimse “Bu tablo sahte” dememiş, dahası tabloya 100 bin dolar fiyat biçilmişti.
Ancak panelden Clegg’in beklediği sonuç çıkmadı. 2020 sonunda panelden Clegg’e yapılan bilgilendirmede, tablonun sahte olduğu belirtiliyordu. Üstelik panel sahte olduğuna karar verdiği tabloya el koymuş ve imha kararı almıştı.
CHAGALL UNSURLARI İÇEREN AMA CHAGALL’A AİT OLMAYAN BİR TABLO
Aynı zamanda Chagall’ın torunu olan komite üyesi Meret Meyer, Clegg’e gönderdiği mektupta, komitenin eserin sahte olduğuna oybirliği ile karar verdiğini belirtiyordu. Tablo Chagall’ın 1952 tarihli “Le couple au bouquet” ve 1961 tarihli “Les amoureux au cheval” gibi eserlerinden belli başlı unsurların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştu.
Mektuba göre tabloda Chagall’ın eserlerinde sık sık karşımıza çıkan ikonografik unsurlar olan buket, sevgililer, at profili, horoz profili, köy silueti ve hilal şeklinde bir ay vardı ama bunlar “gerçek mevcudiyetten” yoksundu.
Mektupta Chagall’ın varislerinin tabloya “imha edilmesi amacıyla hukuken el konması” talebinde bulunduğu” vurgulanıyordu.
Clegg, Sotheby’s’e başvurduğunda hayal kırıklığı katlandı. Müzayede evi yetkilileri yapabilecekleri bir şey olmadığını, tablo için sağladıkları hakikilik garantisinin belli bir süreyle sınırlı olduğunu söyledi. Sotheby’s’in gelecekteki sanat eseri alım satımlarında 18 bin 500 dolar indirim yapma sözü verdiği Clegg, bunun yeterli olmadığını belirtti.
73 yaşındaki Clegg, New York Times’a, “Bunca yıl onlara güvendim. Saygın uzmanlar olmaları gerekiyordu ve onların uzmanlıklarına bel bağladım” diye konuştu.
Stephanie Clegg’in 1994’te satın aldığı tabloda Chagall’la özdeşleşmiş birçok unsur olsa da uzmanlar “Hakiki değil” diyor.
Stephanie Clegg’in 1994’te satın aldığı tabloda Chagall’la özdeşleşmiş birçok unsur olsa da uzmanlar “Hakiki değil” diyor.
HAKİKİ BİR TABLO HAKİKİ OLMAKTAN NASIL ÇIKTI?
Peki bu nasıl oluyor? 30 yıl önce bir ressamın olduğu kabul edilen bir tablo, 30 yıl sonra nasıl sahte ilan edilebiliyor?
Doğrusunu söylemek gerekirse bu daha önce hiç görülmemiş bir şey değil. Birçok sanat eserinin hakikiliği ile ilgili görüşler zaman içinde değişime uğradı. Zaman zaman aynı eser hakkında iki farklı panel iki farklı görüş bile bildirebiliyor.
Örneğin 1973 yılında yapılan bir değerlendirme sonucu, New York’ta bulunan Metropolitan Sanat Müzesi’nin (Met) 300 kadar eserinin sahibi değişti. Bunlar arasında Rembrandt, Goya, Vermeer, Velazquez gibi ustalara ait kabul edilen tablolar dahi vardı.
O yıllarda Met’in Avrupa kökenli eserlerinden sorumlu küratörü olarak görev yapan Everett Fahy, yaptığı açıklamada, “Bence bu tür değerlendirmeler tıp gibi ya da bilginin sürekli değiştiği ya da ilerlediği diğer alanlar gibi” sözleriyle sanatta da mutlak bir doğru olmadığının altını çiziyordu.
Daha da tuhaf olan 37 yıl sonra yapılan ikinci bir değerlendirmede uzmanların bu tablolardan biri hakkında yeniden fikir değiştirmesiydi. İspanya Kralı 4’üncü Felipe’nin portresinin gerçekten Velazquez tarafından yapıldığına karar verildi, tablonun üzerindeki atıf etiketi bir daha değişti.
MÜZAYEDE EVİNDEN 175 BİN DOLAR İSTİYOR
Ancak bunun daha önce de yaşanmış olması Clegg’in kaybına çare olmuyor.
Clegg avukatı aracılığıyla Sotheby’s’den 175 bin dolar tazminat talebinde bulundu. Müzayede evi ise bu talebin herhangi bir yasal zemini olmadığını, Clegg’e önerilen 18 bin 500 dolarlık indirimin, 1994 yılında satıştan elde ettikleri gelire denk olduğunu belirtti.
2020’de Clegg’e gönderilen bir mektupta, müzayede evinin bir yetkilisi şu satırları kullanıyordu:
“İlk satışın 20 yılı aşkın zaman önce gerçekleştiği düşünüldüğünde, Sotheby’s’in verdiği hakikilik garantisi çoktan dolmuş bulunmaktadır.”
Sotheby’s’in 1994 tarihli kataloğuna göre, “Le couple au bouquet de fleurs” isimli suluboya ve guvaş tabloyu Chagal 195 yılı civarında resmetmiş. Katalogda tablonun daha önce Paris’te iki galeride sergilendiği, sonra özel bir koleksiyona gittiği, son olarak da New York merkezli bir güzel sanatlar şirketinin malı olduğu yazıyor.
1.175 DOLARLA 450 MİLYON DOLAR ARASINDAKİ FARK: İMZA
Aslına bakılırsa sanat yatırımlarını çok çekici ve bir o kadar da riskli yapan şeylerden biri de bu. Bir eserin hakiki olup olmaması fiyatını çok değiştiriyor. Buna en iyi örnek Salvator Mundi.
Tablo 2005’te 1.175 dolara satıldı çünkü ressamının önemsiz biri olduğu düşünülüyordu. Ardından birçok uzmanın tablonun Leonardo da Vinci’ye ait olduğu yönünde görüş bildirmesiyle fiyat 2017’de bir anda 450 milyon dolara yükseldi.
SOTHEBY’S “ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK” DİYOR
Müzayede evleri bu tür durumlarda sorumluluklarını azaltmak için eserlere verdikleri hakikilik garantilerinin süresini sınırlı tutuyor. Örneğin Sotheby’s tarafından satılan tablolarda bu süre 5 yıl.
Clegg, müzayede evinin süreçte oynadığı rol düşünüldüğünde, kabul ettiğinden daha fazla sorumluluk alması gerektiğini savundu. Sonuçta tabloyu ilk kez satan, 14 yıl sonra değerleme yapan, nihayet 2020’de satışa danışmanlık eden hep Sotheby’s’di.
Clegg’in avukatı Carter A. Reich bu yıl başında Sotheby’s’e gönderdiği bir mektupta kurumu “anlaşmayı ihlal, sahte temsil, ihmal” gibi suçlarla itham etti. Sotheby’s’in avukatları ise tüm bu suçlamaları reddetti ve müzayede evinin kendi standartları ve prensipleri doğrultusunda ve sorumluluk içinde hareket ettiğini belirtti.
Sotheby’s’den New York Times’a yapılan açıklamada ise nadir de olsa bazen yeni bilgiler ışığında bazı eserlerin hakiki olmadığına karar verilebileceği, buna karşı bir garanti sunmadıkları belirtildi.
Açıklama şöyle devam etti:
“Sotheby’s eserleri muhafaza edenlerin ve alıcıların mahremiyetine saygı göstermekte ve kamuya açık kayıtlarda bulunmayan konularda yorum yapmamaktadır. Söz konusu eser piyasada tanınmaktadır, 1994’teki müzayededen önce birkaç kez el değiştirmiştir.”
TABLO İMHA EDİLECEK Mİ?
Fransa’da mahkemeler sahte ilan edilen eserlerin imhası için uzman panellerinin görüşünü kabul ediyor.
Yaklaşık 10 yıl önce Chagall panel İngiliz iş adamı Martin Lang’a ait “Nude 1909-10” isimli bir tabloyu sahte ilan etmiş ve imhasına karar vermişti.
Tabloyu 1992 yılında 100 bin sterlin karşılığında gerçek bir Chagall zannederek satın alan Lang, karara itiraz etmiş ancak 2014 yılı başlarında paylaştığı bir tweet’te pes ettiğini belirterek şu ifadeleri kullanmıştı: “Bu pahalı hukuk savaşına girmemeye karar verdim. Bu komitelerde insani şefkatten eser yok.”
New York Times’a konuşan sanat piyasası avukatı Thomas C. Danzinger da alım satımlar söz konusu olduğunda Chagall komitesinin kararının kesin sayıldığını söyledi:
“Elinizde Chagall’ı bu resmi yaparken gösteren bir fotoğraf da, ‘Bu resmi ben yaptım’ dediği imzalı bir ifadesi de olsa, Comite ‘Chagall değil’ dediği anda sanat piyasası için o eser Chagall değildir.”
Ancak eserlerin hakikiliğiyle ilgili değerlendirmelerin zaman içinde değiştiği düşünüldüğünde, imha kararının fazla kesin olduğunu düşünen uzmanlar da var. Zira komitenin gelecekti üyelerinin tabloyu hakiki kabul etmesi söz konusu.
Konu sadece Chagall da değil. Geçmişte Jean-Michel Basquiat, Andy Warhol ve Jackson Pollock gibi ressamların eserlerini değerlendiren paneller bazı tabloların sahte olduğunu açıklamalarının ardından açılan davalar sonucu dağılmıştı. Clegg’in avukatı Reich, Chagall komitesine dava açıp açmayacakları konusunda bir yorumda bulunmadı.
Reich’ın öne sürdüğü Sotheby’s’e yönelik suçlamalarda dikkat çeken bir nokta var: Paris’teki komitenin, 2020’de Clegg’e gönderdiği mektupta, tablonun 1994’teki satışından önce ya da sonra komitenin değerlendirmesine çıkmadığı belirtiliyor. Sotheby’s’in avukatları ise 1988’de kurulan komitenin hakikilik sertifikalarını vermeye 90’ların ikinci yarısında başladığını ifade ediyor.
Bu durumda akla bir başka soru geliyor: Clegg tabloyu 2008’de değerlemeye sunduğunda, komitenin görüşü alınmadı mı? Sotheby’s 100 bin dolarlık değeri neye göre biçti?
Sotheby’s, değerlemeyle ilgili belgelerde bu meblağların kesin olmadığının ve daha fazla araştırmaya ve teyide muhtaç olduğunun belirtildiğini vurguluyor.
Clegg ise kararlı: “Ben bu tabloyu Sotheby’s aracılığıyla orijinal tablo olarak orijinal fiyatına satın aldım. Bunun arkasında durmalılar.”
The New York Times’ta yayımlanan “Her ‘Chagall’ Is Headed for the Trash. How’s That for Caveat Emptor?” adlı yazıdan derlenmiştir.