Karen Stitt için sıradan bir perşembe akşamıydı.
ABD’nin California eyaletinde yaşayan genç kız akşam saatlerini erkek arkadaşı David Woods’la birlikte Sunnyvale’de mini golf oynayarak geçirmişti. Genç çift daha sonra da 24 saat açık bir markette atari oynamıştı.
İki sevgili gecenin ilerleyen saatlerinde evlerine dönmek için ayrılmak zorundaydı.
Kısa bir süre önce Pennsylvania’nın Pitsburgh şehrinden California’ya taşınmış olan 15 yaşındaki Stitt, babası ve ağabeyiyle yaşıyor ve Palo Alto Lisesi’ne gidiyordu.
Sunnyvale’den aşağı yukarı 16 kilometre uzaktaki Palo Alto’ya dönebilmek için o gün de her zaman olduğu üzere son otobüsü yakalaması şarttı. Zaten o sırada 17 yaşında olan Woods’un gece dışarı çıkma izni de gece yarısına kadardı. Yani onun da birazdan eve gitmesi gerekiyordu.
Woods, Stitt’i El Camino Real üzerinde bulunan otobüs durağına bıraktı ve aceleye eve gitti. Takvimler 2 Eylül 1982 tarihini gösteriyordu. O günden sonra bir daha Karen Stitt’i sağ gören olmadı.
Genç kızın cansız bedeni ertesi sabah erken saatlerde bir nakliye aracının şoförü tarafından bulundu. Otobüs durağına 30 metre mesafede kan lekelerine bulanmış haldeki briket bir duvarın dibinde tek başına yatıyordu. Bu kanın katile ait olduğu düşünülüyordu.
Stitt bulunduğu sırada giysileri üzerinde değildi. Elleri arkadan bağlanmıştı. Bağlayan kişi ip niyetine kızın üzerindeki çizgili gömleği kullanmıştı. Deri ceketi ise sol ayak bileğine dolanmış haldeydi.
Yapılan otopside tecavüze uğradığı ve 59 yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü tespit edildi.
Karen Stitt
EN BAŞTA ERKEK ARKADAŞINDAN ŞÜPHELENİLDİ AMA…
Bu korkunç cinayet neredeyse 40 yıl boyunca çözümsüz kaldı. California polisinin katilin kim olabileceğine dair en ufak bir fikri dahi yoktu. Eldeki az sayıda delil de bir işe yaramıyordu.
En güçlü delil duvardan ve Stitt’in ceketinden alınan kan örnekleriydi ama bu örnekler polisin kullandığı veri tabanlarında bir eşleme sağlamıyordu.
Uzun yıllar boyunca şüpheli listesinin bir numarasındaki isim olan Stitt’in erkek arkadaşı Woods da 2000 yılında yapılan bir DNA testi sayesinde aklanmıştı. Zaten Stitt’in büyükannesi de yıllar evvel Woods’la tanıştıktan sonra bile çocuğun böyle korkunç bir suçu işlemeye gücü ya da “fiziksel olgunluğu” bulunmadığına karar vermişti. Polis onun dışında başka bir şüpheli bulamıyordu…
KATİL HAWAII’DE ÇIKTI
Stitt’in ailesi ve dostları nihayet geçtiğimiz hafta adalete kavuştu.
Santa Clara Savcılığı’ndan 9 Ağustos günü yapılan açıklamada, Stitt’in katilinin Hawaii’de yakalandığı bildirildi.
Açıklamada Gary Ramirez isimli zanlının, bir önceki hafta Maui’de bulunan evinde göz altına alındığı belirtildi. Ramirez hakkında cinayet, kaçırma ve tecavüz suçlamalarıyla iddianame hazırlandı.
Santa Clara Bölge Savcısı Jeff Rosen yaptığı yazılı açıklamada, “Büyük emniyet müdürlüklerinin depolarında duran eski cinayet dosyalarının her birinin arkasında bir insan, bir kalp kırıklığı ve bir gizem yatar” ifadelerini kullandı ve ekledi:
“Karen Stitt’in ölümündeki gizem adli bilimlerdeki ilerlemeler ve asla pes etmeyen bir dedektif sayesinde çözüldü.”
O dedektif Matthew Hutchison’dı. Sunnyvale’de doğup büyümüş olan Dedektif Hutchison, çocukluğundan itibaren Karen Stitt cinayetini takip ediyordu. Polis gücüne katıldıktan sonra da yıllarca bu cinayeti çözmek için çalışmıştı. Hutchison’ın bu süreçteki en büyük destekçisi Santa Clara Bölge Savcılığı’nda faili meçhullerden sorumlu savcı olarak görev yapan Rob Baker’dı.
DÖRT ERKEK KARDEŞTEN BİRİ AMA HANGİSİ?
Hutchison 3 yıl önce bir geneoloji uzmanıyla birlikte çalışmaya başlamıştı. Halka açık geneoloji veri tabanlarını tarıyor DNA profilleri arasında olası bir eşleşme ya da bir akraba bulmaya çalışıyorlardı. Bu çalışmalar sonucunda çok önemli bir veri elde edildi: Stitt’i öldüren kişi “Rose Aguilera Ramirez’in oğullarından biri”ydi.
Bunun üzerine 38 yaşındaki Hutchison, dört erkek kardeşin de izini sürmeye başladı. Kardeşlerin yerlerini bulmak için gazetelerde yayımlanan ölüm ilanlarına, internetten erişilebilen nüfus sayım sonuçlarına ve Facebook paylaşımlarına başvurdu.
Nihayetinde şüpheli sayısı ikiye indirildi. Onlardan biri Gary Ramirez’di. Ancak iş burada bitmiyordu. Ardından Facebook aracılığıyla Ramirez’in kızlarından birine ulaşan Hutchison, bu kişiden bir DNA örneği aldı.
Alınan örnek Stitt’in cinayet mahalinde bulunan kan ve vücut sıvılarıyla karşılaştırıldı. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında laboratuvara gönderilen DNA, Facebook’ta bulunan kişinin babasına ait gibi görünüyordu.
Santa Clara County yerel yetkilileri Maui’deki federal güvenlik kuvvetlerinden Ramirez’in bulunması konusunda yardım istedi. Geçtiğimiz hafta Maui’ye giden dedektifler Ramirez’in kendisinden de bir DNA örneği aldı. Derhal California’daki suç laboratuvarına gönderilen örnek, olay yerindeki kan örnekleriyle karşılaştırıldı ve Stitt’in katilinin Gary Ramirez olduğu kesinleştirildi. Savcı Baker, davayı çözmelerini sağlayan DNA delillerinin fazlasıyla ikna edici olduğunu belirtti.
Baker ve Hutchison, Ramirez’in 1980’li yıllarda California’da ikamet ettiğini doğrulasa da davada halen aydınlanmamış bazı noktalar var. Örneğin bir görgü tanığının olay yerinin yakınlarında gördüğü yanı çizgili beyaz kapalı kamyonetin cinayetle ilgisi araştırılıyor. Bu nedenle yetkililer halen olayla ilgili bilgi sahibi olan kişilerin ihbarlarına açık olduklarını belirtti.
“ÇIĞLIK ATMAK İSTEDİM, BAŞKALARINI UYANDIRMAKTAN KORKTUM”
Aşağı yukarı dört ay süren operasyonun ardından, Ramirez 2 Ağustos tarihinde yakalanarak göz altına alındı. Ramirez’e kelepçeleri Dedektif Ramirez şahsen taktı. 75 yaşındaki adamın yakalandığına çok şaşırdığı ve polislerin baskını sırasında “Aman Tanrım” dışında bir şey diyemediği ifade edildi.
Hutchison, geçmişte birçok faili meçhul dedektifinin Karen Stitt davasını çözmeye çalıştığını ama her geçen yıl katıili yakalama ihtimalinin biraz daha azaldığını belirtti. Üstelik Stitt’i öldüren kişi tespit edilse dahi katilin hayatta olmama ihtimali de söz konusuydu.
DNA sonuçlarının yazılı olduğu e-postayı açarken çok heyecanlandığını da sözlerine ekleyen Hutchison, “Çığlık atmak istedim ama saat 2.30’du ve oteldeki herkesi uyandırmak istemiyordum. O yüzden sessiz bir kutlama yaptım” diye konuştu.
Hutchison, “Bilgisayarımı açtım ve Karen’ın fotoğrafına tıkladım. Onun gözlerinin içine bakıp ‘Başardık’ dedim” ifadelerini kullandı.
Gary Ramirez
HAYATI BOYUNCA SUÇA BAŞKA HİÇ SUÇ İŞLEMEMİŞ
Polis kaynakları Ramirez’in hayatı boyunca başka hiçbir suça karışmadığını, hakkında en ufak bir sabıka kaydı dahi olmadığını söyledi.
Mercury News, Ramirez’in gözaltına alınmasının yakınlarını da şaşkına uğrattığını bildirdi. Zanlının kendisi gibi Maui’de yaşayan 79 yaşındaki ağabeyi Rudy Ramirez, Bay Area News Group’a yaptığı açıklamada, “Kardeşimin birilerine şiddet uyguladığını ya da öfkelendiğini hiç görmedim. Bir sineği bile incitmezdi o” diye konuştu.
Kardeşinin gözaltına alınmasından çok kısa süre sonra polis kendi kapısını çaldığında verdiği ilk tepkinin “Yanlış adamı yakalamışsınız” olduğunu da söyleyen Rudy Ramirez, şöyle devam etti:
“Fresno’da orta sınıfa mensup sorunlu bir ailenin dört oğlundan ikisiydik biz. Babam bir inşaat şirketinde ağır makine operatörüydü. En sevdiği oğlu Gary’di. Kardeşim şiddet eğilimli bir çocuk ya da sorunlu bir genç suçlu değildi. Hayatta her şeyi yaver giden bir çocuktu. Dokunduğu altın olurdu. Ama ilerleyen yıllarda içine kapanmıştı.”
Rudy Ramirez kendisinin 18 yaşında Maui’ye taşındığını ve 1980’lerde yani cinayetin işlendiği dönemde kardeşiyle bağının kopuk olduğunu da belirtti. Gary Ramirez’in 1980’lerin sonlarında Fresno’da annesiyle birlikte yaşamakta olduğunu ifade eden Rudy, “Onu Maui’ye taşınmaya ben ikna ettim” diye konuştu.
Kardeşinin iki kez evlendiğini, iki kız çocuk babası olduğunu, geçmişte garsonluk ve böcek ilaçlama gibi işlerle uğraştığını söyleyen Rudy Ramirez, şöyle devam etti:
“Kalçasındaki sakatlık nedeniyle çalışamıyordu. Bir süredir engelli maaşıyla yaşıyor arada badana boya işlerine gidiyordu. Gençken 180 boylarında yapılı bir adamdı ama yaşlandıkça boyu kısaldı.”
Yargı sürecinin ardından suçlu bulunduğu takdirde büyük ihtimalle ömür boyu hapsi cezasına çarptırılacak olan Ramirez’in kefaletle serbest bırakılması ya da ceza indirimi alması mümkün görünmüyor. Ramirez’in yargılanması için Hawaii’den California’ya gönderilmesi bekleniyor.
Yetkililer Ramirez’in daha önce ABD Hava Kuvvetleri’nde görev yapmış bir asker olduğunu belirtti.
Yetkililer Ramirez’in daha önce ABD Hava Kuvvetleri’nde görev yapmış bir asker olduğunu belirtti.
“40 YILDIR KALP AĞRISIYLA YAŞIYORUM”
Stitt’in halası Robin Stitt Morris, 40 yıldır bekledikleri haberi aldığında gözyaşlarını tutamadı. Florida’nın Tampa şehrinde yaşayan kadın kendisini telefonla arayan Dedektif Hutchison’a defalarca, “Teşekkürler, teşekkürler, pes etmediğiniz için teşekkürler” dedi.
Stitt’in şu an 50’li yaşlarında olan erkek arkadaşı Woods da Mercury News’e bir açıklama yaptı. Eve yetişebilmek uğruna Stitt’i yalnız bırakmış olmanın acısını ve vicdan azabını o günden beri çekmekte olduğunu belirten Woods, “40 yıldır âşık olduğum güzel kızın korkunç kaygının yarattığı kalp ağrısıyla yaşıyorum” dedi.
O günden beri aile üyelerinin ve arkadaşlarının güvenliği ve emniyeti konusunda çok hassaslaştığını da sözlerine ekleyen Woods, “Umarım bu sonuç ailesine, bana ve Karen’ı seven diğer herkese bir nihayete erme hissi verir” ifadelerini kullandı.
Gary Ramirez
SON DÖNEMDE BİRÇOK KATİL YAKAYI BU ŞEKİLDE ELE VERDİ
Santa Clara Savcılığı operasyonun masraflarının geçtiğimiz ABD Adalet Bakanlığı tarafından faili meçhul vakaların soruşturulması için ayrılan bağış fonundan karşılandığını açıkladı.
Santa Clara Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki faili meçhullerden sorumlu ekip cinayeti aile ağacı geneolojisi denen bir tür DNA teknolojisini kullanarak çözmeyi başardı. Aynı teknoloji başta 2018 yılında yakalanan Golden State Katili olmak üzere son dönemde birçok katilin yakayı ele vermesini sağladı.