Türkiye Futbol Federasyonu İdare Şurası Üyesi Hamit Altıntop, Faroe Adaları mağlubiyetinin akabinde açıklamalarda bulundu.
İşte Hamit Altıntop’un açıklamaları:
“SORUMLULUĞU ÜSTLENİYORUZ”
“Son 2 maçı bizler de olumlu karşılamıyoruz. Üzgünüz. Makûs bir akşamdı. Bu türlü bir oyun ve yenilgi kabul edilecek değil. Bunun farkındayız. Sorumluluğu üstleniyoruz. Kaçış yok.”
Biz futbol ülkesiyiz. Futbolu konuşuyoruz, eleştiriyoruz. İstişareleri kapatmamak lazım. Tenkitleri yaparken hangi manada yapıyoruz, geliştirmek için mi yapıyoruz, bunlara dikkat etmek gerekir. İrtibat araçları artık artıyor. Dijital inanılmaz gelişiyor. Herkes özgür bir formda fikrini beyan ediyor. Bunlar kıymetli. Baktığınızda 20-30-40 yıl evvel olan medya oyunları da var hala. Bunlara çok prim vermemek, göz önüne almak gerekir. Maksadımız Uluslar Ligi’nde 1. olmaktı, olduk. Makûs bir manzara de verdik. Bunu da kabul ediyoruz. Bu bir süreç, değişim. Değişim vakit alacak dedik. 4 maçtan sonra nasıl piyasaya çıkmadıysak, her şey dört dörtlüktü. Bugün de özeleştiri yapıyoruz. Bunu kabul ediyoruz.”
“30-40 YIL EVVELKİ MEDYA OYUNLARINA PRİM VERMEYİN”
“Yeni bir idare, lider geldi. Bu bahiste iletişimiz pek olumlu, düzgün. Uygun bir yola başladık. Bunu beyan da ediyoruz. Beyan etmemize karşın bir mutsuzluk var. Kabul etmemek üzere şeyler var. Tenkit olacaktır. Eleştirici yapıcıysa, futbolun paydaşlarıyla bir arada hepsini kapsıyorsa başımızın üstünde yeri var. Biz burada kişisel bir gayemiz yok. Türk futbolunu ileri taşımaya çalışıyoruz. 30-40 yıl evvelki medya oyunlarına prim vermeyin. Ağır da eleştirin. Kabul ediyoruz. Oyunu hocamız kıymetlendirir. Koşmazsanız, başınızı ayağınızı ikili uğraşlara sokmazsanız, kararlı oynamazsanız Faroe’ye de, Lüksemburg’a da kaybedersiniz. 3 ay evvel hepsine 4-5 attık, bugün bu imgeyi veriyoruz. Bu kabul edilmeyecek. Bunu oyuncularımıza da hissettireceğiz. Kulüplerdeki antrenörlerle bunu paylaşacağız. Bunlar bizim çocuklarımız. Hakikat ikazları yapıuyoruz da. Hoca takımı 24 saat sağlam bir temel atmak için uğraşıyor. Yeni idaremiz ile birkaç ay sonra bunun planlamasını da açıklayacak.”
“YENİ BİR HOCAYLA İVME YAKALADIK”
“Kısa vadeli amaç Dünya Kupası playoffları ve Uluslar Ligi’nde B Ligi’ne yükselmekti. Bunları yaptık. 9 Ekim’de Frankfurt’ta Avrupa Şampiyonası Elemeleri kuraları var. Bu orta vadeli gayemiz. Bu süreçte yeni oyuncular kazanmaya, daha çok topla oynamaya çalışıyoruz. Bugünkü birinci devre, evet, şaşkınız. Bu grubun 2 yüzü var. Bu grup iki kez B Ligi’nde C Ligi’ne düşmüş. B Ligi’nde kalma nedenimiz formatın değişmesi. Şenol Hocamız da B Ligi’nden C Ligi’ne düşmüş. Ağır bir Avrupa Şampiyonası geçirildi. Yeni bir hocayla ivme yakaladık. Bunun olumlu imgesini haziranda gösterdik. Bu son 2 maçta düşündürdü, geri adım mı attık dedirtti. Sorumlu kişi olarak hocanın ardındayım dedim. Eleştirmeyin manasına gelmiyor. Ben buna hürmet göstermenizi istiyorum.”
“GÖNÜLLÜ FORMDA, SIKINTILARIN TABANINA İNİYORUZ”
“Medyada geçmişi olan, kıymetli olan, kitlesi olan arkadaşlarımız argümana nazaran tweet atıyor, teze nazaran manşet atıyor. Bu olur mu ya! Bunun Türk futboluna yararı var mı ya! Haydi ben bugün olurum, yarın olmam. Kendimi geçtim ya. Biz istekli buradayız. İstekli formda eğitime, ta tabanına inmeye çalışıyoruz. Kulüp liderleriyle en büyük kavgam, altyapınıza kıymet verin arkadaşlar. Bunları siz kabul etmiyorsunuz. Galatasaray’ın gençler için nizami alanı yok. Yani ben rica ediyorum. Oraları tahlil edin medya olarak. Oraları da gündem yapın. Oralara da baskı yapın. Düşünün. Bu kadar para dönen yerde temeli atamamışız. Bu başka bir husus.”
“TÜM PAYDAŞLAR OLARAK GERÇEĞİ KABUL ETMELİYİZ”
“Bugünkü gerçeği inkar etmiyorum. Ulusal Grup sorumlusu olarak bu oyunu, bu manzarayı, bu yenilgisi kabul etmiyorum. Bu başka bir şey. Paydaşların hepsi uyumlu, iç içe olmazsa ilerleyemeyiz. Hoca değişir evet, Ahmet masraf Mehmet gelir, Mehmet masraf Hasan gelir, hepsi olabilir. Tek bir bireye bağlı değil. Tüm paydaşlar olarak bu gerçeği kabul etmeliyiz.”
“KADRO KUNTZ İLE DEĞİŞTİ”
Kuntz’tan evvel yaş ortalamamız 27.5-28’di. Kuntz ile birlikte takım değişti. Burak Yılmaz’ın bırakması büyük kayıp. Telafi etmek kolay değil. Hoş performanslarıyla, golleriyle bir yere taşımış biri. Caner ve Gökhan’ın bırakması… Bu türlü böyle değişim içindeyiz. Olumlu taraflarına bakalım. Ferdi’yi, Salih Özcan’ı buraya kazandırdık. Hakan Çalhanoğlu farklı bir konumla ön plana çıktı. Cengiz canlandı. Harbiden sorumluluk alıyor, liderlik yapmaya çalışıyor. Merih, Çağlar da sorumluluk alıyor. Çok kıymetli kalecilerimiz de var. Kalecilerimizi değerlendirdiğinde onların da üstüne koyması gerekiyor.”
“BİZİM YAPTIĞIMIZ İŞ DEĞİŞMEYECEK”
Demek istediğim, bizim bu mağlubiyetten sonra yaptığımız iş değişmeyecek. 7/24 temeli atmaya çalışıyoruz. Fitness, tahlil, mentör, altyapılar, kulüplerimizle bir nevi genç ekiplerimize maddi ve manevi yatırım açısından her alanda çalışıyor. TFF olarak ana amacımız özkaynak olarak biz örnek olacağız. Kulüplerimizle işbirliği yapacağız. Okullara taşıyacağız, MEB ile Sıhhat Bakanlığı ile ortak formda. Kesim artık çok büyüdü. Bunu ne kadar yayabilirsek, ne kadar herkes ucundan tutarsa Türk futbolunu ileri taşıyacağız. Bu türlü bir maçı izlemek harbiden acıtıyor. Lakin, bundan sonra ne yapacağız.”
“MİLLİ EKİP HANİ BİZİMDİ?”
Eleştirilere açığız lakin o gitsin, bu gitsin ile olacak iş değil. Beşerler burayı bilmediğinde şahsî mi diyoruz ya. Her alanda üstüne koymamız lazım, her alanda. Ulusal Grup hani bizimdi. Makûs günde el ele verme varken bölmeye çalışmayalım. Benim mesajım bu. 1 yıllık süreç geçti. En kısa vakitte büyük kapsamlı bir basın toplantısında açıklamaları yapacağız. Ondan sonra kura çekimiyle hoş bir kümeye gideriz. 2023 yılı Türk futbolu için çok çok kıymetli olacak.”
“BUNLARI GÖRMÜYOR MUYUZ?”
“Biz yola devam ediyoruz. Biz kararlıyız. Burada soru işareti var mı? Burada bir argüman var. Benim bir yorumum, bu iddiayı kapatır ya. 115 yerde gündem olması diğer ne olabilir. Biz hocayla devam ediyoruz diyorum sorumlu olarak. Bir tez geldi. Biri yayında diyor ki, ‘Kulağıma haber geldi. Bu bu türlü olacak. Yarın öbür gün göreceksiniz. Oradan değil, buradan haber bekliyor’ falan. Kime yararı var ya. Çocukların ne kadar takviyeye gereksinimi olduğunu görmüyor muyuz? Bir Eren Elmalı’nın gelişim içinde olduğunu, İsmail Yüksek’in hangi geçişte olduğunu görmüyor muyuz? Yunus Akgün çok değerli ve pahalı lakin daha Avrupa düzeyinde olmadığını görmüyor muyuz? Kerem’in çok yeterli geçen bir dönemden sonra devamını getirmek için daha güçlü çalışmak istediğini görmüyor muyuz? Bunları görmüyor muyuz?”
“RIDVAN’IN DEĞİŞİMİNİ GÖRMÜYOR MUYUZ?”
“Bir Merih ile Çağlar olmadığında en güçlü olduğumuz bölgede zayıf olduğumuzu görmüyor muyuz? Rıdvan’ın kültür, lig, lisan değişimine girdiğini görmüyor muyuz? Onlar bize bakıyor. Benim büyüğüm gerçek yolu gösterir, cüret, özgüven verir umarım diyor. Biz bunların çabasının içindeyiz. Yoksa olağan ki kupalar, muvaffakiyetler istiyoruz. Benim bilhassa en büyük derdim Van’daki 10 yaşındaki çocuğun bile sisteme inanması. Muvaffakiyetle, yetenekle ben bir yere gelirim desin. Burada istemediğim duygusal oldum tahminen şu an.”
“KİMSE EGZERSİZDEN KAYTARMADI”
“Son 2 maçı kabul etmiyoruz. Haziranda 4 maçta gol yememek, yenilmemek, 4-5’er gol atmak hoştu. O 18 gün bana harbiden inanılmaz bir güç, umut verdi. Kimse antrenman kaytarmadı, erkenden tatile gitmek istemedi. Herkes maçlarda güzeldi. Oyuna girenler inanılmaz canlı, enerjik. Bugün tekrar bu türlü geriye… Futbol motivasyon oyunu, motive olmazsanız, önemli ve samimi, ayağınızı ikili çabaya sokmazsanız kazanamazsınız. Birinci devre o eksikti. İkinci yarı golü yeyince… Biri bizi acıttı yeniden sonra başladı. Hayır, birinci dakikadan itibaren. Boşuna kürek sallamaya bizde meraklı değiliz, inanmıyorsak.”