Özel sektörün olduğu gibi merkezi hükümetin ve diğer kamu kuruluşlarının da ödenmesi gereken döviz cinsi dış borçları var. Uluslararası finans uzmanı Dr. Murat Kubilay, Türkiye’nin 2018 yılına kadar ağır bir dış borçlanma içerisine girdiğini ve bunun neticesinde döviz kuru kaynaklı olarak düzenli sallantılar yaşadığını, bunların da yavaş yavaş enflasyona etkilerini rekor düzeye çıkardığını söyleyerek, “Henüz daha görmediğimiz kısım ise kamu maliyesindeki aşırı bozulma, onu da bu yıl hissedeceğiz dedi.
GÜNÜ KURTARIYORLAR
Kubilay, merkezi hükümetin borçlarının yüzde 66’sının döviz ve altın cinsi olduğuna işaret ederek, “Tüm bunlar bozulan ekonomiyi düzeltmek için daha sistemli çözümler yerine günü kurtarma politikaları nedeniyle oluşuyor. Ekonomide irtifa kaybı yaşanırken önce döviz kurunu arkasından da enflasyonu patlatacağını bile bile kredi genişlemesi yapılıyor” dedi.
Seçim dönemlerinde kamu harcamalarının artırıldığını, 2022’de hem kredi genişlemesi hem de kamu harcamalarının eş anlı en yüksek düzeyde yapılacağını öngören Kubilay, “Önümüzdeki dönemde kamu bankaları sermayelendirilecek ve yeni kredi olanakları açılacak. Aynı zamanda bütçe açığının da rekor düzeye çıkması olası. Haliyle döviz kurunda istikrar sağlamak kolay olmayacak ve enflasyon yine yukarı gidecek ve bir daha devletin tüketici ve yatırımcı ve iş dünyanın güveni sağlaması iyice zorlaşacak” dedi.