ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artırmaya hazırlanırken, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) gelişmekte olan ülkeler için uyarı geldi.
IMF’nin internet sitesinde “Gelişmekte olan ekonomiler Fed’in sıkılaşmasına hazırlanmalı” başlığıyla yayımlanan yazıda, Fed’in beklenenden daha hızlı şekilde faiz artışlarına gitmesinin finansal piyasaları sarsabileceği ve küresel olarak finansal koşulları sıkılaştırabileceği belirtildi.
Yazıda, bu gelişmelerin, ABD’de talep düşüşünün yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına ve para birimlerinde değer kayıplarına neden olabileceğine dikkat çekildi.
Yüzde 36’lık enflasyona rağmen yüzde 14’lük politika faizine sahip olan Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında reel faizin en düşük olduğu ülke konumunda.
‘DURUM DEĞİŞTİ’
Yazıdan satır başları şöyle:
*Geçen yılın büyük bölümünde, istikrarsız ekonomik toparlanma ve arz darboğazlarında yavaş bir çözülme koşullarında yatırımcılar ABD enflasyonunda geçici bir yükselişi fiyatladı ancak şimdi durum değişti.
*Fiyat artış hızı, son 40 yılın en yüksek seviyesinde ve sıkı işgücü piyasası ücret artışlarını beraberinde getirmeye başladı. Omicron varyantı, enflasyonda arz yönlü baskılara dair kaygıları artırdı. Fed, geçen ay varlık alımlarını azaltma hızını artırma kararı alırken enflasyondaki gelişmelere temel faktör olarak olarak işaret etti.
BELİRSİZLİKLER ARTTI
*Bu gelişmeler, gelişmekte olan ülkelerdeki belirsizlikleri artırdı. Bu ülkeler, hem enflasyonda hem de kamu borçlarında yükselişle karşı karşıya. Gelişmekte olan ülkelerde kamu borçlarının milli gelire oranında son iki yılda ortalama 10 puanlık artış var ve 2021’de ortalama oran yüzde 64’e ulaştı. Bu ülkelerin ekonomilerindeki toparlanma ve iş gücü piyasaları, ABD’ye kıyasla daha zayıf.
*Dolar cinsi borçlanma maliyetleri birçok ülke için düşük kalmaya devam etse de, enflasyon kaygıları nedeniyle aralarında Brezilya, Rusya ve Güney Afrika’nın da olduğu bazı ülkeler faiz artırmaya başladı.
*ABD’de büyümenin güçlü olmasını beklemeye devam ediyoruz. Enflasyon, tedarik zincirindeki sorunların hafiflemesi ve mali daralmanın talebi baskılamasıyla 2022’nin ikinci yarısında muhtemelen yavaşlayacaktır. Fed’in faizleri daha hızlı artıracağı şeklindeki yönlendirmesi, ekonomik görünüme dair piyasa değerlendirmesinde ciddi bir değişikliğe neden olmadı.
BEKLENENDEN DAHA HIZLI FAİZ ARTIŞI OLURSA…
*Tarih, sıkılaştırmanın kademeli, iletişimi iyi yapılmış ve güçlenen bir toparlanmaya yanıt olması durumunda, gelişmekte olan piyasalar üzerindeki etkilerin muhtemelen yumuşak olduğunu gösteriyor. Böyle bir durumda da gelişen ülke para birimleri değer kaybedebilir ama dış talep, artan finansal maliyetlerin etkisini telafi edebilir.
*Öte yandan, ABD’de ücret enflasyonunun daha geniş tabanlı olması ya da arz darboğazlarının devam etmesi, fiyatların beklenenden daha fazla artmasına neden olup enflasyonun daha da hızlanmasına neden olabilir. Böylesi bir durumda, Fed’in daha hızlı faiz artırması finansal piyasaları sarsabilir ve küresel ölçekte finansal koşulları sıkılaştırabilir. Bu gelişmeler, ABD’de talep düşüşünün ve ticaret yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına ve para birimlerinde değer kayıplarına neden olabileceğine dikkat çekildi.