Erdoğan ve Bahçeli, Saraçhane’de 15 Temmuz anma merasimine katıldı
15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü Anma Programı Saraçhane Meydanı’nda başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tören alanına geldi.
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında şehit olan 252 kişi için Kur’an-ı Kerim okundu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Saraçhane Meydanı’nda düzenlenen 15Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü Anma Programı’nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Aziz milletim sizleri en kalbi hislerimle hasretle muhabbetle sesleniyorum. Rabbimden milletimize ve tüm insanlığa daha birçok bayramlar nasip etmesini diliyorum. Bugün 15 Temmuz hain ihanetin 6. yıldönümü. Bu gecede 252 kardeşimiz şehadete kavuştu. 15 Temmuz şehitlerimize bir sefer daha Allah’tan rahmet diliyorum.
Biz biliyoruz ki şehitler, sevgililer sevgilisi peygamber efendimize komşular. Bizi de onlarla beraber şeref yad etsin. Bu ihanet girişimi sırasında darbecilerin uçaklarına, tanklarına silahlarına çıplak elleriyle karşı koyan gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum. Evlatlarımızı kimse bizden koparmasın. Ülkemizi bu tür tehditlerle sınamasın.
6’LI MASAYA SERT TEPKİ
Kardeşlerim toplumların tarihlerinde asırlar uzunluğu unutulmayacak dönüm noktaları vardır. Milletimiz 15 Temmuz’da milletinden aldığı iman gücüyle, darbe girişimini sabah güneşin doğuşuyla akıbete uğratarak böyle bir destan yazmıştır. Yaklaşık 2 asırdır ayağa kalkmak istediği her dönemde bu milleti savaşla, darbeyle, vesayetle, terörle ekonomik krizle, sosyal çatışmayla dizleri üzerine çökertenler hamd olsun bu defa yine başaramadılar. Kardeşlerim, imandır o cevher ki ilahı ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür. Şimdi 6’lı masaları var dimi bunların? Bu 6 masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların kaygısı var. Onlar PKK terör örgütüyle bir arada yürüyorlar.
Yani Gabar’da Cudi’de bizim Mehmetimize saldıranlarla, onların parlamentodaki uzantılarıyla birlikte, el ele yürüyorlar. Devletimiz Cumhuriyetimizin 85 milyon daima birlikte 15 Temmuz gecesi dosta düşmana bir defa daha ispatladık. Cumhur İttifakı olarak bu çabayı o gece nasıl ispatladıysak, bundan sonraki süreçte de motamot ispatlamaya devam edeceğiz.
“ZAFER İNANANLARINDIR” DEDİK VE ORADAN ZAFERLE ÇIKTI”
15 Temmuz öyle bir geceydi ki, evlerinden, mahallelerinden harekete geçenlerin tamamı şahadeti göze alarak yola çıkmıştır. Hani birisi de akşam saat 23’te Yeşilköy Havalimanı’na gelmişti. “Haberim olsaydı ben de beklerdim” diye haber veriyor. Ve FETÖ’cülerin kontrolü altından oradan Bakırköy Belediyesi’ne gidiyor. Ve orada televizyon karşısında kahvesini yudumlarken biz de havalimanına iniyoruz. Saat 01:00’i birkaç dakika geçe. Kadın erkek genç yaşlı oradaydı. Sizin ferasetiniz Cumhur İttifakı olarak orada buluşmanız bunların çanına ot tıkadı. Ve ne oldu fazla sürmedi. Hemen kaçıp gittiler. “Zafer inananlarındır” dedik. Oradan zaferle çıktık. Bu Ankara’da da böyle oldu.
Şehitlerimizin hatıralarına baktığımızda tamamının aynı şuur, aynı irade, aynı kararlılıkta darbecilerin üzerine yürüdüklerini görüyoruz. Şu anda biz buradan konuşuyoruz. Ama aynı anda Ankara’da da Kızılay başta olmak üzere ülke genelinde şu merasimler yapılıyor. Zira kalpler birebir anda atıyor. Bu buluşmanın ismi Cumhur İttifakı’dır.
“SON SÖZÜ TOP TÜFEK DEĞİL İMAN BELİRLER”
Ankara’daki TBMM’nin dili olsa da üzerlerine bomba yağarken, milletin vekillerinin sizlerin emanetine nasıl sahip çıktığını, ölüme meydan okuduğunu anlatsa. Ülkemizin bir daha 15 Temmuz gibi musibetlere maruz kalmaması için büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için çalışmayı sürdüreceğiz.
Ülkemizi bir defa daha oyun dışında bırakmak isteyenleri aradıkları fırsatı kendi ellerimiz ile sunmayacağız. Bayanı ile erkeği ile, genci ile yaşlısı ile ben sizin bu inancınıza bu kararlılığınıza güveniyorum. 15 Temmuz gecesi gördük ki son kelamı top tüfek değil iman belirler. Rabbime beni bizi bu türlü bir milletin evladı olarak yarattığı için binlerce defa hamd ediyorum.
Siyasi ve ekonomik güç odaklarının tekrar yapılandığı devirde, ülkemizi bir defa daha oyun dışında bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı sunmayacağız.
Hiç telaşınız olmasın. Dik durduk, dik duracağız. Ancak dikleşmeyeceğiz. Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde öyle dönemler vardır ki bunları asla unutmamalıyız. Adnan Menderes ve arkadaşları. Rahmetli Özal’ın 12 Eylül’ün ardından ülkemize çağ atlatmak için başlattığı hamle bu dönüm noktalarında biridir. Aynı şekilde rahmetli Erbakan ve Türkeş. Çukur eylemlerinin amacı asla meşru hak talebi değildi. Sınırlarımızı taciz eden DEAŞ ve PKK/PYD’nin gayeleri asla doğal süreçler değildi. Her alanda maruz kaldığımız ambargoların, kuşatmaların maksadı asla demokrasimizi muhafaza değildi. Tahammül edilemeyen Cumhur İttifakı değildir. Asıl tahammül edilemeyen Türk milletinin kendi iradesine çıkması, maksatlarına kilitlenmiş olmasıdır.
“TERÖRİSTİN SIRTINI SIVAZLAYANDAN DEVLET ADAMI OLMAZ”
Siz bakmayın günlük siyasi çıkarlar uğrusuna, palavrayla, iftira ile bu gerçeklerin üzerini örtmeye çalışanlara. Kimin nefsine yenildiği, kimi göbekten bir yerlere bağlı olduğu için tatava yapıyor. Ne diyor Bay Kemal; Bu bir tiyatroydu diyordu. 252 şehidimizin olduğu bu olayı tiyatro olarak nitelendiriyor .Ben soruyorum. FETÖ’ya rahmet okuyanlar var. Kusura bakmasınlar. Neyin ne olduğunun şahidi 15 Temmuz gecesidir. Ülkenin ve milletin geleceğine dair hiçbir plan proje geliştirmeden sadece laf salatasıyla insanların duygusunu istismar edemezsiniz. Her fırsatta ülkesini yabancılara kötüleyerek, desteğin hakkını çıkarmaya çalışanlardan bu millete hayır gelmez. Türkiye terörle mücadele ederken teröristin sırtını sıvazlayandan devlet adamı olmaz. 15 Temmuz’a şöyle ağız dolusu darbe teşebbüsü diyemeyenlerden milletin adamı olmaz. FETÖ’cüsünden PKK’lısına kadar mavi boncuk dağıtanlardan siyasetçi olmaz. FETÖ terör örgütü olarak milletlerarası kayıtlarda var mıydı? Yoktu. Yalnızca PKK AB kayıtlarında vardı. Bu son NATO Zirvesi’nden YPG’yi PYD’yi FETÖ’yü NATO’nun kayıtlarına girdik. Dedik, bu bizim kırmızı çizgimizdir.
“BİZ GENÇLERİMİZİ FAİZE KURBAN ETMEYİZ”
Dünya, siyasi ve ekonomik krizlerle boğuşurken Türkiye’nin kendini konuşlandırdığı güçlü pozisyonu kabullenmeyenlerden feraset beklenemez. Hiçbir sıkıntımız tahlilsiz değildir .Son vakitlerde Bay Kemal çıkmış üniversiteli geçlerimizin aldıkları burslarla ilgili faiz yükü bindiriyormuşuz. Faizin düşmanı biziz. Birinci Kabine toplantımızda bu hususla ilgili açıklamamızı yapacağız. Biz gençlerimizi faize kurban etmeyiz. Hatta enflasyona kurban etmeyiz. Biz çalışmamızı yapıyoruz, Kabine Toplantımızdan sonra açıklamamızı yapacağız.