Eski İran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin kızı Faize Haşimi’nin başşehir Tahran’da Mahsa Emini’nin mevti sonrasında başlayan protestolarda “göstericileri kışkırttığı” gerekçesiyle gözaltına alındığı bildirildi.
İran’ın yarı resmi haber ajansı Tesnim’in haberine nazaran, Haşimi, göstericileri sokak protestolarına teşvik ettiği için bir güvenlik kurumu tarafından gözaltına alındı.
Haberde, tıpkı vakitte bayan hakları aktivisti olan Haşimi’nin hangi güvenlik kurumu tarafından gözaltına alındığı belirtilmedi.
Ülkede 2009’daki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra çıkan olaylarda “ülke güvenliğine karşı aksiyonlarda bulunduğu” gerekçesiyle kısa bir mühlet tutuklu kalan Haşimi, 17 Eylül’de Mahsa Emini’nin vefatından sonra “Clubhouse” isimli toplumsal medya platformunda yaptığı bir konuşmada, “İran’ın mahkumlara muamelesinin İsrail’den daha makûs olduğunu” öne sürmüştü.
FAİZE HAŞİMİ SERT TENKİTLERİYLE ÖNE ÇIKIYOR
Özellikle son yıllarda ülke idaresine karşı sert tenkit ve suçlamalarıyla gündeme gelen Haşimi, 2017’de Zencan Üniversitesi’nde düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, “Başörtüsünün Şah periyodunda yasaklanmasına karşı çıktığım üzere şu anda mecburi olmasına da karşıyım.” tabirlerini kullanmıştı.
Faize Haşimi, Ocak 2021’de yaptığı bir konuşmada, ABD’nin İran’a yönelik baskılarını desteklediğini açıklamış ve bu açıklaması kendi etrafı dahil olmak üzere ülkede reaksiyon toplamıştı. Haşimi, nisan ayındaki konuşmasında da İhtilal Muhafızları Ordusu’nun ABD’nin yaptırım listesinde kalması gerektiğini söylemişti.
Haşimi hakkında ayrıyeten Hazreti Muhammed hakkında kendisinin latife olduğunu argüman ettiği açıklamalar ve Tahran idaresine yönelik yaptırımlara dayanak verdiği gerekçesiyle mayıs ayında savcılık soruşturması açılmıştı.
İRAN’DAKİ GÖSTERİLER
Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin 16 Eylül’de ömrünü yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.
Emini’nin 17 Eylül’de memleketi Sakkız kentindeki cenaze merasimi sonrasında Tahran ve ülkenin batısındaki kentlerde şovlar başlamıştı.
İran devlet televizyonu şiddete dönüşen şovlar sırasında yaşanan olaylarda güvenlik güçlerinin de ortalarında olduğu 41 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.