YouTube’da yayın yapan CHP Ekonomi Masası TV’ye katılan CHP Ekonomi Masası Sekreteri ve İzmir 24. dönem Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, ekonomide yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi, ekonomist Devrim Zelyut’un sorularını yanıtladı.
“FAİZİ İNDİRECEKLERİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararına ve sonrasındaki kur hareketliliğine ilişkin tahminlerini açıklayan Türeli, şu ifadeleri kullandı:
*Öncelikle yaklaşımı değiştirmesi gerekiyor hükümetin. Bugün, ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ tezi devam ediyor. Bu tezi savunmak için de farklı farklı argümanlar ortaya koyuyorlar. Bu yaklaşım olduğu sürece piyasaların güvenini, istikrarını sağlamak mümkün gözükmüyor.
*Yarın faizi biraz daha indireceklerini düşünüyorum. Ama bilemiyorum, sabit de kalabilir. Sabit kalırsa ne olur? (Kur) bu seviyelerde deva eder. (Dolar) 15’leri zorluyor, her an üzerine çıkabilir. (Faiz oranları) Sabit kalsa dahi çıkabilir.
*Çünkü bu politika değişikliğine işaret etmeyecek. (Faizleri) aşağı indirirse (kur) daha da hızlı çıkar. 16’ların üzerine çıkması kuvvetle muhtemel.
“TÜRKİYE BİR AÇMAZIN İÇİNE GİRDİ”
*Türkiye bir sarmalın içine girdi. Bir taraftan yükselen kur, bir taraftan yükselen fiyatlar. Fakat faizler buna eşlik etmiyor, tam tersi yönlü, aşağıya doğru hareket ediyor.
*Bunun sonucunda da kimse elinde TL tutmak istemiyor, dolarizasyon artıyor. Böyle bir yapının içinde bunu değiştirebilmek, bugünkü mevcut yaklaşımla mümkün gözükmüyor. Türkiye bir açmazın içine girdi. Türkiye adeta bir yangın yerine döndü.
“TÜRKİYE’NİN NORMALLEŞMEYE İHTİYACI VAR”
Türeli, ekonomik nedenlerden dolayı olağanüstü hal (OHAL) ilan edilebileceği yönündeki iddialara ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:
*Bunun tartışılmasını bile son derece gayri ciddi buluyorum. Bir kriz ortamında olmadığını söyleyen bir hükümet var karşımızda. Bize göre bir kriz ortamındadır Türkiye. Bunun nedeni de faiz indirimleridir.
*Enflasyon yükselirken Merkez Bankası’nın faiz indirimleri sonucu döviz kuru patladı. Krizi siz yaratın, oturun ekonominin gerçeklikleriyle ilgili olmayan bir yaklaşım içinde ekonomiyi yönetmeye kalkın; ondan sonra da, ‘Bir kriz var, Olağanüstü Hal…’ Bunun ciddiye alınacak bir tarafı yok.
*Ayrıca Türkiye geçmişte de krizler yaşadı, hiçbirinde böyle şeyler konuşulmadı. Türkiye’nin Olağanüstü Hallere ihtiyacı yok, Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var.
“POLİSİYE TEDBİRLERLE ENFLASYONUN DÜŞÜRÜLEMEYECEĞİNİ GÖRDÜNÜZ”
*Bu, Türkiye’nin apayrı bir konjonktür, apayrı bir yapı içerisine girmesi demektir. Ayrıca da ekonomik krizi artırır. Böyle bir ekonominin içinde siz neyin düzelmesini bekliyorsunuz? Polisiye tedbirlerle enflasyonun düşürülemeyeceğini gördünüz.
“TÜRKİYE’NİN İHTİYACI OLAN OHAL DEĞİL, ORTAK AKIL”
Şu andaki kriz aslında bir döviz krizi ve enflasyondaki yükseliş üzerinden kendini gösteriyor. Yarın öbür gün bu şekilde devam ettiği zaman reel sektöre elbette yansıyacak.
*Döviz kurlarındaki artışlar anormal boyutlarda. Son 3 ayda yüzde 75 artmış döviz kuru. Türkiye’nin ihtiyacı olan hem seçim ortamıdır, hem de böyle OHAL gibi uygulamalar değil, bir ortak akıldır.
“KURUN ENFLASYONU, ENFLASYONUN KURU ARTIRDIĞI BİR YAPININ İÇİNE GİRECEĞİZ”
Türeli, Zelyut’un, “Dolarda krizin derinleşeceğini, ekonomide krizin derinleşeceğini, dolarda daha büyük bir dalganın geleceğini mümkün olur mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:
*Mümkündür. Zaten yapılmış bir kısım bilimsel araştırmalarda, makalelerde de hep şu söyleniyor: Dolar kurundaki yüzde 10’luk artışın, enflasyonu 1.5 puan arttırdığı.
*Pandemi dönemi ve sonrası yazılan makalelerde bunun 1.5 puan değil; 2.7 puan, 3 puan arasında enflasyonu arttırdığını görüyoruz. Bu kurdaki artış enflasyonu yukarıya doğru çıkartacak. Enflasyondaki artış da kuru artıracak. Kurun enflasyonu, enflasyonunu kuru artırdığı bir yapının içine doğru girecek Türkiye.