Sürdürülebilirlik dünyanın gündeminde ve karbon sıfır olabilmek için verilen taahhütler havalarda uçuşuyor. Ancak gerçekleşmeler çok umut verici değil. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Ebru Dildar Edin, tüm dünyada sürdürülebilirlik taahhütlerinin ne kadarının gerçekleştiğinin hesaplanacağı ve sözler tutulmadıysa bunun bir yaptırımının olacağı yeni bir döneme girildiğini söyledi.
“Emisyon azaltımı kapsamında en iddialı adımların atıldığı senaryoda dahi, 2030’lu yıllara gelindiğinde gezegen 1.5°C ısınıyor” diyen Edin, Glasgow’da düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) Paris Anlaşması’nın imzalandığı 2015 yılından bu yana kaydedilen gelişmenin ilk defa küresel olarak değerlendirildiğini vurguladı. Edin, “Küresel emisyonların yüzde 80’ine neden olan G20 ülkeleri mevcut taahhütleri ile 2030 hedefinden uzaktalar. Dünyanın şu anda plan yapmak, politikaları hayata geçirmek ve uygulamak, emisyon kesintilerini sağlamak için 8 yılı var. Önümüzdeki 10 yıl 1.5 derece hedefine ulaşabilmek için son şansımız” dedi.
HEDEFLER ARTMALI
Türkiye’nin Paris Sözleşmesi’ni onaylamasının çok olumlu bir adım olduğunu ancak hedeflerimizin çok agresif olmadığını vurgulayan Edin, “Climate Action Tracker tarafından geçmişte yapılan bir araştırmaya göre, eğer tüm dünya Türkiye’nin iklim hedefleri doğrultusunda hareket etse, ortalama sıcaklık artışı 4 Derece’yi geçiyor. Bu da Türkiye’nin 2030’a kadar sera gazı salımını yüzde 21 azaltacağı taahhüdünün aslında günümüz koşulları ile yeteri kadar uyumlu olmadığının bir göstergesi” ifadesini kullandı.
Yeşil yakalılar giderek artıyor
Sürdürülebilirlik sadece tüketicilerin değil, özellikle Z kuşağının iş yeri tercihlerinde önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Ebru Dildar Edin, “Yeşil yakalılar olarak tanımlanan bu yeni çalışan profili, çalıştığı kurumun sürdürülebilirlik çabalarını önceliklendiriyor. Çevreye duyarlı şirketlerde çalışmak isteyenlerin sayısı artıyor. Yeşil dönüşüm ile beraber iş hayatının dinamikleri, beceri setleri de değişiyor ve farklı uzmanlıklar gerekiyor. Örneğin, net sıfır karbon, plastik ayak izi ölçümü, döngüsel ekonomi, sosyal içerme ve kapsayıcılık, sürdürülebilir finansman gibi konularda teknik uzmanlıklara ihtiyaç var” dedi.