Özvar, Kamu Personel Seçeme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırılması soruşturmasına yönelik soruya, “O süreci pek güzel biliyorsunuz, ön inceleme hazırlandı ve savcılığa intikal etti. Hukuk olağan işleyişi içerisinde devam ediyor. Kimi basın kuruluşlarında YÖK’ün ‘sorular sızmadı’ diye bir beyanı olduğuna dair haberler var, bunlar gerçek değil. Raporu hazırlayanlar ön incelemede soruların sızması konusunu rapor edip savcılığa sundular. Bunu benim söyleme yetkim yok; lakin bu durum ön inceleme raporunda var. Burada kıymetli olan nokta YÖK’ün bu türlü bir açıklaması ve beyanı olmadı, mefhumu karşısından çıkartılan bir mana üzerine, spekülasyon yapmanın bir manası yok. Her şey yolunda gidiyor. Soruşturmanın devam ettiği noktada savcılığın işini biz nasıl üstlenelim” dedi.
YÖK Başkanı Özvar, yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi:
“İlk ölçüde soruşturmaya, daha doğrusu karşılıklı sorgu, sual, tabir alma biçiminde gerçekleşiyor. Dolayısı ile işin art tarafında yani; birinin bir diğerine bu soruyu sızdırdığı, sızdırmadığına dair resmi bilgiyi, soruşturmayı yapma yetkimiz yok bizim. Bizim yaptığımız, birebirlik var mı yok mu, benzerlik var mı yok mu? Bunları tespit etmek. Bu süreçte ihmali bulunan yönetimci yahut bir öbür çalışan varsa onun hakkında tespitlerde bulunmak. Yoksa lakin savcılıktan alınan yetkilerle, konuşmaların dinlenmesi üzere daha diğer süreçleri gerektiren bilgilere yahut istihbarata ulaşma yetkimiz yok bizim.”
‘ÖN İNCELEME ÇOK AYRINTILI’
YÖK Başkanı Özvar, raporda ‘sızdırıldığına ait bir tespit yapılamamıştır’ tabirinin olup olmadığına yönelik soruya, “Sızdırıldığını nasıl bilebilirsiniz? Artık şöyle düşünün, bir kişi çalışıyor. O kişi diğer birisine diyelim ki soruyu gönderiyor. Bunu nereden tespit edebilirsiniz? Fakat telefon kaydından, Whatsapp kaydından tespit edebilirsiniz. Bunu yapabilmek lakin isimli soruşturma ile elde edilebilecek bir şey. Biz bunu ön inceleme ile bunu yapma yetkimiz kelam konusu değil. Bundan sonra savcılık işin o kısmına bakacak. Bir de Devlet Denetleme Konseyi’nin fakat çıkartabileceği bir şey bu. O açıdan bizim öncelikle yaptığımız, bir sorular ile alakalı. İki, idari süreçlerle alakalı problemler var mı yok mu asıl olarak bunları görmek. Bu mevzu ile de alakalı bizim arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar. Benim hiçbir şekilde YÖK Başkanı olarak zaten soruşturma heyetine bir etkide tesirde bulunamam. Kendi hür görüşleri ile orada bütün incelemeleri, çalışmaları tamamlayıp rapor haline getirip ön inceleme olarak bu durumu tespit etmiş oluyorlar. Artı burada kıymetli bir şey var. Savcılığa intikal eden bir konu tespit ediyor olması değerli ön inceleme raporunda. Altını bilhassa çiziyoruz. Savcılığın sonradan diğerleri hakkında müsaade istemesi Danıştay’a başvurması, onlar büsbütün sağlıklı yürüyen bir tüzel süreç ve biz de bunları takip ediyoruz. Bizim üzerimize bu hususta rastgele bir şey düşecek olursa o bahiste da biz üzerimize düşeni kesinlikle yerine getireceğiz. Şeye dikkat edin, o ortada hani kimi gazetelerde şöyle yayınlanıyor: ‘YÖK dedi ki sızma yoktur’ YÖK’ün bu türlü bir beyanatı yok. Bizim ağzımızdan da sürçü lisan olabilir insanlık halidir. Ön inceleme çok detaylı. Bunu yapmış vaziyette o sebeple bunlar daha da önümüzdeki günlerde muhtemelen gündeme gelecek. Bizler bu mevzuda dikkat ettiyseniz hayli ölçülü dikkate paha bir üslupla bu süreci yürütmeye çalışıyoruz ve kimsenin aklında da bir istifham uyanmasını da istemiyoruz” tabirlerini kullandı.
‘KÖK ÜZERİNDEN ÇALIŞMALAR YAPIYORLAR’
Özvar konuşmasının devamında şu açıklamalarda bulundu:
“Eskiden dershaneler biz soru yakaladık diye reklam yaparlardı ve hiç kimse de ya falanca dershane ÖSYM’nin yaptığı sınavdaki soruyu yakaladı yahut çok benzerini buldu diye hiç kimse şey yapmazdı. Tam tersine çocuklarını o dershanelere yollarlardı. Artık burada güya bir öbür formda gündeme geldi. Olağanda bakın evvelki yıllardaki reklamlara biz yakaladık diyorlar. Bu da şundan ötürü muhtemelen o kadar fazla soru havuzunda soru var ki bir süre sonra, ya da siz yazılımla birtakım mümkün soruları kestirim de edebilirsiniz. Bu da çok olağan bir şey. Burada uzmanların söylediği sorunun bir kökü var burada kökte birebirlik var mı yok mu onlara bakıyor uzmanlar. Söz benzerlikleri, yüklem benzerlikleri değerli değil, soruların yanıt şıkları birebir mı değil mi bunları hatta ikinci plana itiyorlar. Kök üzerinden çalışmalar yapıyorlar. Oradaki kesinlikle bir ayniyelik varsa o vakit üzerine gidiyorlar bazen soru şıkları farklı bile olsa ya diyorlar bu soru falanca sorudan esinlenmiştir diyebiliyorlar.”